Erkeklerde cilt kanseri dışında en yüksek görülme oranına sahip olan prostat kanseri, hem Türkiye’de hem de dünyada büyük bir artış hızına sahip kanser türlerinden biridir. Rakamsal olarak bahsetmek istersek, 2023 yılı için Amerika Birleşik Devletleri’nde tahminen 288.000 erkeğe prostat kanseri teşhisi konacaktır. 2020 yılında dünya çapında 1.414.259 kişiye prostat kanseri teşhisi konuldu. Dünyada en sık teşhis edilen dördüncü kanser türü olan prostat kanseri’nin 2014 yılından beri genel insidans oranları her yıl yaklaşık olarak %3 artış göstermiştir ve bu artış ileri evre prostat kanserinde ise %5 seviyelerinde olmaktadır. Teşhis konulan vakaların %60’ını 65 yaş ve üstü kişiler oluşturmakla birlikte bu hastalık 40 yaş altındakilerde nadiren tespit edilmektedir.
Görüldüğü gibi hem rakamsal olarak hem de artış hızı olarak ciddiye alınması gereken bir sağlık sorunu olan prostat kanseri hakkında bu yazımızda aklınıza gelebilecek tüm konulara değinmeye çalışacağız. Prostat kanseri nedir, belirtileri nelerdir, tedavisi nasıldır, hangi tedavi yöntemleri vardır ve buna ek olarak merak ettiğiniz tüm konulara cevap vereceğiz. Şimdi prostat kanserini daha detaylı inceleyelim…
Prostatta meydana gelen kansere, prostat kanseri denilmektedir. Prostat işlev olarak erkeklerde spermi besleyen ve taşıyan seminal sıvıyı üretmekle görevli bir bezdir. Girişte de bahsettiğimiz gibi prostat kanseri en yaygın kanser türlerinden biridir. Birçok prostat kanseri yavaş büyüme gösterir ve genel olarak prostat beziyle sınırlı kalır. Bazı prostat kanseri türleri ise agresif ve hızla yayılmaktadır.
Prostat kanserinin prostata sınırlı olduğu durumlarda, tedavi başarısı oldukça yüksektir.
Prostat kanserinin erken evrelerinde herhangi bir belirti ya da bulgu görünmeyebilir. Fakat daha ileri evrelerdeki prostat kanserinde aşağıdaki belirti ve semptomlar görülebilmektedir;
Prostat kanseri konusunda tam olarak neyin sebep olduğu belli değildir. Genel kanı olarak prostattaki hücrelerin DNA’larında meydana gelen değişiklikler nedeniyle prostat kanserinin başladığı bilinmektedir. Meydana gelen değişiklikler nedeniyle prostat hücrelerine normalden daha hızlı büyümeleri ve bölünmeleri talimatları gider ve diğer hücreler ölürken, anormal hücreler yaşamlarına devam eder.
Anormal hücrelerin çoğalmasıyla , yakınlarındaki dokuyu istila edecek bir tümör oluştururlar. Zaman içerisinde bazı anormal hücreler, vücudun başka bölgelerine de yayılarak metastaz yapabilirler.
Prostat kanserinin görülme sıklığından bahsetmiştik, aşağıdaki faktörler prostat kanseri olma riskinizi artırmaya neden olabilecek faktörlerdir;
Prostat kanserini bulmak ve tanısını koymak için birçok test kullanılmaktadır. Bununla beraber prostat kanserinin başka yerlere yayılım gösterip göstermediğini anlamak için de ek testler yapılmaktadır. Buna ek olarak hangi tedavinin en iyi sonucu verdiğini tespit etmek için testler yapılmaktadır.
Birçok kanser türü için biyopsi, kanserin tanısında en kesin yoldur. Biyopsi için doktorlar küçük bir doku örneği alarak labaratuarda test ederler.
Prostat kanserinin teşhisinde birçok test uygulanmaktadır fakat her test her kişi için kullanılmayabilir. Burada doktorun tanı testi için dikkate aldığı bazı faktörler bulunmaktadır.
Erken Aşama Testleri
Prostat kanseri şüphesi var ise daha fazla tanısal testin gerekli olup olmadığına karar vermek için fiziki muayenin yanı sıra aşağıdaki testlerde yapılmaktadır;
PSA (Prostat Spesifik Antijen) Testi: PSA, prostat dokusu tarafından salınan ve semende daha yüksek seviyelerde bulunan bir proteindir. Prostat kanseri, iyi huylu prostat hipertrofisi (BPH) ya da prostat iltihabı gibi anormal durumlarda artmaktadır. Biyopsi gerekliliğine karar vermek için PSA değerinin mutlak seviyesi, zaman içerisindeki değişimi ve prostat boyutu gibi kriterler doktorlar tarafından incelenmektedir. Serbest PSA adı verilen belirli bir bileşeni de ölçerler. Standart bir PSA testinde proteinlere bağlı olan ve olmayan toplam PSA ve serbest PSA’nın toplam PSA’ya oranı ölçülür. Bu orana göre de prostata biyopsi gerekip gerekmediğine karar verilir.
Dijital Rektal Muayene (DRE): Çok hassas olmamakla birlikte, doktorun, prostatın anormal kısımlarını bulmak için parmak yardımıyla bölgede yaptığı rektal muayene sonucu olarak prostat kanserini tespit etme durumudur. Hassas olmadığı için erken prostat kanserini tespit edemez.
Biyomarker Testleri: Biyobelirteç olarak isimlendirilen bu madde, kanserli bir kişinin kanında, idrarında ya da vücut dokularında bulunabilmektedir. Tümöre ya da kansere yanıt olarak vücut tarafından yapılmaktadır. Bu testler bir kişinin yüksek riskli prostat kanseri olma olasılığını tahmin eden 4Kscore ve Prostat Sağlık Endeksi (PHI)’i içermektedir.
Multiparametrik MR: Prostat kanseri şüphesi olan kişilerde tanıyı desteklemek amacıyla kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Kanserli hücre ve dokular, diğer dokulara göre kanlanma ve hücre yoğunluğu gibi bazı özellikler nedeniyle farklı görünebilmektedir. Multiparametrik MR yöntemiyle bunları görüntülemek mümkün olmaktadır. Bunlara ek olarak tümörün prostat kapsülünü aşma durumu ve lenf nodu sıçramaları da tespit edilebilmektedir.
Bir kişinin prostat kanseri olup olmadığını anlamak için PSA ve DRE gibi test sonuçları anormal geldiyse, bu sonuçları doğrulamak için multiparametrik prostat MR’ı. Bununla birlikte kesin tanı sadece prostat biyopsisi ile konulabilmektedir.
Biyopsi ismi verilen durum, mikroskop altında incelenmek amacıyla cerrahın genel olarak transrektal ultrason yardımıyla prostat dokusundan küçük doku örnekleri alarak yapmış olduğu incelemedir. Çoğu kişide 12-14 arası doku parçası alınır ve biyopsinin tamamlanması yaklaşık 20-30 dakika kadar tutabilir.
Multiparametrik MR kullanılarak tümörün prostattaki yeri saptanabilirse, özel yazılımlı ultrasonografiler yardımıyla, tümör merkezinden biyopsi örneği alınabilir. Bu işleme hedefe yönelik biyopsi denilir.
Bu işlemler için hastaya o bölge için lokal anestezi uygulanır ve enfeksiyon olmaması için antibiyotik verilir. Ultrason aleti rektuma konulur ve biyopsi iğnesi ile doku alınmak için rektumdan prostat bezine geçilir.
Enfeksiyon ihtimaline karşılık bazı doktorlar, transrektal prostat biyopsisi yerine transperineal prostat biyopsisi kulanmayı tercih ederler.
Tüm bu işlemler sonrasında ise bir patolog alınan doku parçalarını analiz eder ve patoloji raporunu hazırlar.
Prostat kanseri teşhisi konulduktan sonra tedavinin belirlenebilmesi için prostat kanserinin evrelenmesi gerekmektedir. Bu evreleme ise TNM tekniğiyle yapılmaktadır. TNM tekniği İngilizce olarak Tumor (Tümör), Node (Lenf Nodülü) ve Metastasis (Uzak Metastaz) kelimelerinin baş harflerinin alınmasıyla oluşturulmuş bir terimdir. TNM tekniğini biraz daha açmak istersek T harfi ile tümörün boyutu ve yerini ifade eder, N harfi ile kanserli hücrelerin lenf düğümlerine ve lenf sistemine yayılımını ifade eder, M harfi ile kanserli hücrelerin uzak organ ve dokulara yayılımını ifade etmektedir.
Prostat kanserinde evre belirlemek, hangi tedavinin uygulanması ve hastalığın seyrini takip etme açısından son derece önemlidir.
Bu bilgilerden sonra Prostat kanseri lokal yayılma evrelerine bakalım;
Evre 1
Tümörün prostat ile sınırlı olduğu bu evre prostat kanserinin erken evresi sayılır. Rektal muayene ile hissedilemeyecek kadar küçük olabileceği gibi prostat bezinin sadece sağ ve sol tarafında görüntülenerek saptanmış olabilir. Henüz lenf nodlarına sıçrama yada vücudun diğer bölümlerine yayılmışlığı yoktur. Bu evrede PSA değeri yüksek görülmeyebilir.
Evre 2
2.Evre olarak ifade edilen durumda tümör prostat ile sınırlı olmasına rağmen prostatın içine doğru ilerleme kaydetmiştir. Bu evrede hem rektal muayene hemde MR yöntemleri ile tespit edilebilmektedir. Henüz lenf nodlarına sıçrama ya da vücudun diğer yerlerine yayılım görülmemektedir. Prostat kanserinde 2.Evre gleason skoruna göre 3 başlıkta değerlendirilir;
Evre 2a: Tümör tek bir lobun yarısında sınırlıdır. Çoğunlukla, PSA değeri 10-19 aralığındadır. Gleason skoru 6’dan yüksek değildir
Evre 2b: Tümör tek bir lobun yarısından daha fazla yer kaplar. Çoğunlukla, PSA değeri 20’den düşüktür. Gleason skoru 3+4=7’dir.
Evre 2c: Tümör prostatın her iki lobunda da vardır. Çoğunlukla, PSA değeri 20’ den az. Gleason skoru 4+3=7 veya 8’dir.
Bu bölümde Gleason Skoru’ndan bahsettik, ne anlama geliyor hemen öğrenelim;
Gleason Skoru Nedir?
Kanser hücrelerinin çoğalma ve yayılım hızını belirtmek amacıyla kullanılan İngilizce bir terimdir. Bu skorlama ile prostat kanserinin agresifliği saptanmaktadır. Gleason skoru ile kanser evresini karıştırmamak gerekiyor, çünkü prostat kanserinde evre kanserin mevcut durumu için yapılırken, gleason skoru ise kanserin yayılma hızı için kullanılmaktadır. TNM yöntemi ile kanserin evrelemesi tespit edildikten daha sonra hangi hızda ilerleyeceği Gelason skoru ile tespit edilmektedir.
Gleason skoru olarak 1’den 5’e kadar rakamlar kullanılır, yüksek rakamlar kanser hücrelerinin yayılma hızının yüksek olduğunu gösterir, düşük gleason skoru ise yayılma hızının düşük olduğunu ifade eder. Genel olarak 1 ve 2 gleason skoru görülmez, 3,4,5 dereceleri kullanılır. Gleason skorunun belirlenmesinde biyopsi materyalinde en sık tespit edilen iki hücresel paternin agresiflikleri toplanarak elde edilir. Örneğin gleason skoru 6 ise görece düşük seyir ve yayılma hızı iken gleason skoru 10 olduğunda yüksek seyir ve yayılma hızı var denilmektedir. Gleason skorunun değeri doktor tarafından prostat kanserinin evresiyle birlikte değerlendirilir.
Evre 3
Prostat kanserinin bu evresinde tümör prostat kapsülünün ötesine ve sperm kesesi gibi dokulara yayılmış olabilir. Bu evrede de lenf nodlarına sıçrama ya da vücudun diğer bölgelerine yayılım söz konusu değildir. Bu evrede PSA değeri ve Gleason skoru da yükselme göstermektedir.
Evre 3a: Kanser prostat dışına taşmıştır. PSA değeri 20’nin üstündedir. Gleason skoru 8 ve daha yüksektir.
Evre 3b: Kanser prostat bezinin dışındaki dokulara ve meni keselerine yayılmaya başlamıştır ancak lenf nodu tutulumu yoktur. PSA değerinin yüksekliğine bakılmaz. Gleason skoru 8 ve daha üstündedir.
Evre 4
Prostat kanserinin son evresi olan 4.Evre’de tümör prostat dışındaki dokulara, lenf nodlarına ve uzaktaki organlara yayılım göstermiş olabilir. Prostat kanseri uzak organ metastazını çoğunlukla kemik dokuya yapar.
Evre 4a: Kanser çevre dokulara yayılmıştır ve çoğunlukla fiksedir. Kanser yakın lenf düğümlerini tutmuştur. Yakın dokularda yayılımı bulunabilir.
Prostat kanseri tedavisi için tanı ve teşhis yapıldıktan sonra hastalığa bağlı etkenler(evre, yaygınlık) ve hastanın durumu göz önünde bulundurularak planlama yapılır. Bu tedavi yöntemleri; ameliyat, radyoterapi, hormonterapi şeklinde çeşitli şekilde olabilmektedir.
Günümüzün teknolojisi ve tarama testleri sayesinde prostat kanseri erken evrelerde tespit edilebilmektedir. Henüz çevreye yayılmamış erken evre prostat kanseri tedavisinde en sık tercih edilen yöntem cerrahi tedavi olmaktadır. İhtiyaç halinde hormon terapisi ve radyoterapi ile de desteklenebilmektedir.
Prostat kanseri tedavisi, yukarıda da belirttiğimiz gibi kanserin durumu ve hastanın durumu gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak planmakta ve yapılmaktadır, işte bu tedaviler aşağıdaki gibi olmaktadır;
Nanoknife
Nanoknife yöntemi küçük hacimli ve düşük riskli prostat kanserleri tedavisinde tercih edilmektedir. Prostat kanseri tedavisi haricinde bazı karaciğer ve pankreas tümörlerinde de güvenle kullanılabilen bir yöntemdir. Bu yöntemde 3-4 adet özel elektrot ultrason yardımı ile prostattaki tümörün çevresine yerleştirilir ve bu elektrotlar vasıtasıyla çok yüksek dozda (3000 volt – 50 amper) kısa süreli akım uygulanır. Bu uygulama ile tümör hücreleri canlılıklarını yitirir. Bu yöntemin uygulanması dokularda ısı değişikliğine neden olmadığı için sinirlere ve üretraya yakın tömürlerde de güvenle uygulanabilmektedir.
Bu yöntemde sadece prostattaki kanserli hücreler eleminize edildiği için ilerleyen zamanda prostat dokusunun başka bir yerinden kanser gelişme riski bulunmaktadır. Eğer böyle bir durum gelişmesi olursa o zaman cerrahi yada radyoterapi tedavileri tercih edilir. Bu yöntemin amacı cerrahi ya da radyoterapi gibi tedavilerin ertelenmesini sağlamak ve bu tedavilerden olası bazı yan etkilerinin de ertelenmesini sağlamaktır.
Cerrahi Tedavi – Radikal Prostatektomi
Yayılım göstermeyen prostat kanseri hastalarında tercih edilen ve prostatın cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Bu işleme radikal prostatektomi ameliyatı denmektedir. Bu operasyonu geçiren düşük dereceli tümöre sahip hastaların sağ kalım oranları 10 yıllık süreç boyunca %90’nın üzerindedir. Ayrıca prostat çıkarılması sırasında idrar tutmaya yarayan yapılara ve sinirlere zarar verilmemesi oldukça önemlidir.
Robotik Cerrahi – Robotik Prostat Ameliyatı
Robotik cerrahi olarak isimlendirilen kapalı (laparoskopik) ameliyatın “da Vinci” ismi verilen robot ile 3 boyutlu görüntüleme altında gerçekleştirilme işlemidir. Robotik cerrahi isminden ilk olarak ameliyatı bir robotun yapacağı düşünülse de burada operasyonu gerçekleştiren cerrahın ta kendisidir.
Prostat kanseri ameliyatları sonrası en önemli sorunlar ereksiyon kaybı ve idrar tutamama durumlarıdır. Çünkü prostat dokusu bulunduğu yer olarak ereksiyon ve idrar tutmaya yarayan yapılara çok yakındır. Robotik prostat ameliyatında ise amaçlanan prostatın geride kanserli hücre bırakılmayacak şekilde alınması ve sonrasında ise hem cinsel işlevlerin devamının sağlanması hem de idrar tutmayı sağlayan yapılara zarar verilmemesidir.
Prostat kanseri ameliyatlarında açık cerrahi yöntem tercih edildiğinde göbek altından yaklaşık 15 cm’lik bir kesi yapılır ve hem hasta hem de operasyon ekibi için zorluklar vardır. Bunlara ilaveten operasyon sonrasında geç iyileşme, uzun süreli yatış, yara enfeksiyonu ve yara izi gibi sorunlar meydana gelmektedir.
Cerrahi operasyon alanında ise açık ameliyatlarda alan darlığına bağlı olarak yetersiz el hareketi, görüş alanı darlığı gibi nedenlerden dolayı ameliyat sürelerinin uzaması ve komplikasyonların artması ekibe zorluklar çıkartmaktadır.
Robotik cerrahi olarak isimlendirilen yöntemde ise da Vinci adı verilen bir robotun hasta üzerine yerleştirilmesi ve bu robotun kollarının cerrah tarafından yönlendirilmesi ile gerçekleştirilen laparoskopik cerrahi ameliyatıdır.
Robotik cerrahide kullanılan kolların ince yapısı, hareket serbestiyeti, titreşim sönümleyici sistemleri ve gelişmiş görüntüleme yöntemleri ile prostata yakın yapılar çok daha rahat korunabilmektedir. Bunlar sonucunda ameliyat süresi daha kısa sürmekte, daha az kan kaybı yaşanmakta ve komplikasyon ihtimali azalmaktadır.
Robotik prostat ameliyatı sonrasında ise ağrıda azalma, iyileşme süresi kısalığı, cinsel işlev kaybı ve sürekli idrar kaçırmada azalmalar ve diğer sağlık problemlerinin azlığı ile öne çıkmaktadır.
Radyoterapi
Radyoterapi ya da ışın tedavisi olarak bilinen ve prostat kanserinin radyasyon kullanılarak tedavi edildiği yöntemdir. Burada da amaç prostata yakın yapılara en az zararı vermek ve kanserli hücreleri öldürmek ve bölünüp çoğalmasını engellemektir.
Radyoterapi yöntemi lokal bir tedavi yöntemi olmakla birlikte etkisini ve yan etkisini uygulanan yerde göstermektedir. Bu tedavi yönteminin yan etkisi olarak ilerleyen günlerde doz artmasına bağlı olarak kişilere göre değişiklikler göstermesidir. Bu yan etkiler ciltte rahatsızlık ve yorgunluk duyulmasıdır. Ayrıca erektil disfonksiyona (sertleşme bozukluğu) ve idrar tutamama (inkontinansa) neden olabilir. Yine sık idrara çıkma ve idrarda kanama bazı vakalarda görülebilmektedir.
Kemo – Hormono Terapi
İlerlemiş evre prostat kanserinde prostat harici komşu dokulara yayılmış durumlar tespit edilebilir. Bu evrede cerrahi yöntemlerin yetersiz kalması sonucu ilaç tedavileri tercih edilebilir. Prostat dokusunun testesterona duyarlı olması sebebiyle bu aşamada anti-androjen ilaçlar kullanılır ve buna hormon terapisi denir. Eğer bu tedavi sonuç vermez ya da dirençli olursa o zaman kemoterapi tedavisi planlanır. Bu tür tedavi yöntemleri ile prostat kanseri hastalarının yaşam sürelerinin uzatılması amaçlanmaktadır.
Sonuç
Prostat kanseri ve tedavisi konusunda bilgilendirmeyi amaçladığımız bu yazımızda sizlere faydası olmasını arzuladığımız bilgileri sunduk. Doğru bir prostat kanseri tedavisi planması ve operasyonu hakkında bilgi almak için bizlere iletişim adreslerimizden ulaşabilirsiniz…
Prostat kanserinini belirtileri nelerdir?
Prostat kanserinin ilk dönemlerinde hiçbir belirti yoktur. Sadece kan tahlilinde Prostat Spesifik Antijen(PSA) değerli yüksek olarak bulunur. Hastalığın ilerlediği dönemlerde, idrara çıkma problemleri ve daha ileri safhada da kemiklere sıçramaya bağlı olarak ağrılar oluşur.
Prostat kanseri ne kadar tehlikeli?
Prostat kanseri, ilerleyici bir hastalıktır. İleri dönemlerinde, prostat hücreleri, yaşamsal organlarımıza yayılarak, o organlarda işlev bozukluğuna neden oluşur ve bu durum yaşamla bağdaşmaz.
Prostat kanseri ilk nereye sıçrar?
Prostat kanseri, diğer yumuşak doku kanserlerinden farklı olarak önce lenf dokusuna sonra kemik dokuya yayılır. Genellikle omurları ve kostaları tutar.
Prostat kanseri olan kişinin yaşam süresi ne kadardır?
Prostat kanseri erken dönemde teşhis edilirse etkin tedavisi mümkündür ve yaşamı kısıtlamaz. Prostat dışına yayılan prostat kanserlerinde ise yine etkin bir tedavi ile yaşamı sürdürmek çoğunlukla mümkündür.
Prostat kanseri nereye vurur?
Prostat kanseri ilk olarak bölgesel lenf düğümlerine sonra kemik dokuya yayılır.
Prostat kanseri hangi evrede belirti verir?
Prostat kanseri ileri evrelerde idrara çıkma problemleri ve kemik ağrıları ile belirti verir.
Prostat kanseri olduğu nasıl anlaşılır?
Prostat kanseri tanısı Prostat Spesifik Antijen (PSA) denilen kan tahlili yüksek olduğunda yapılan prostat iğne biyopsisi ile anlaşılır.
Prostat kanseri tamamen tedavi edilebilir mi?
Prostat kanseri erken evrede, yani hastalık tamamen prostat içindeyken, tam tedavi edilebilir.
Prostat kanseri kaç günde iyileşir?
Erken evre prostat kanserinde çoğunlukla radikal prostatektomi denilen ameliyat yapılır. Bu ameliyat robotik yöntemle yapılırsa bir hafta sonra kişi normal yaşamına döner.
Prostat kanseri hızlı yayılır mı?
Prostat kanseri genelde yaşlı erkek hastalığıdır. Yayılma hızı prostattaki tümör hücrelerinin farklılaşma oranına bağlıdır. Kötü farklılaşmış hücrelere sahip prostat kanserleri daha hızlı yayılır.
PSA değeri kaç olursa tehlikelidir?
PSA değeri yaş ile de değişkenlik gösterir. 50 yaşına kadar 2.5 mg/dl olannormal sınır, 50 yaş sonrasında 4.0 mg/dl kabul edilir. 65 yaş üstü erkeklerde daha yüksek değerler de görülebilir. Prostat iltihaplarının da PSA değerini arttırdığı unutulmamalıdır.
Prostat kanseri son evre kaç yıl yaşar?
Prostat kanseri son evredeki hastaların yaşam süreleri, yapılan tedaviye ve hastanın yaşına göre değişir.
Prostatı azdıran yiyecekler nelerdir?
Prostatta ödem oluşturabilecek ve var olan şikayetleri artırabilecek yiyecekler, genelde bol baharatlı ve acılı yiyeceklerdir.
Prostat kanseri ölüm riski var mı?
Her kanserde olduğu gibi prostat kanseri de uygun tedavi edilmez ise yaşamsal risk oluşturur. Etkin tedavi edilmezse ölüm ise sonuçlanır.
Prostat kanseri zor mu?
Erken evrede tanı konulan prostat kanserinin tedavisi zor değildir. Çoğunlukla robotik radikal prostatekltomi uygulanır.
Prostat kanseri tedavi edilmez ise ne olur?
Prostat kanseri tedavi edilmez ise, diğer kanserler gibi ilerler ve yaşamsal organlarda yer kaplayarak ölüme neden olur.
PSA kaç olursa ameliyat olur?
Prostat kanseri tanısı PSA yüksekliği ile konulmaz. PSA değeri normalden fazla ise prostat iğne biyopsisi yapılır. Kanser var ise biyopsi patolojisi sonucu çıkar.
Yaşa göre PSA değeri kaç olmalıdır?
PSA değeri 50 yaşına kadar 2.5 mg/dl’yi, 65 yaşına kadar + mg/dl geçmemelidir. Ancak prostat iltihaplarını PSA değerini artırdığı unutulmamalıdır.
Prostat kanseri kan tahlilinde belli olur mu?
Prostat kanseri kanda PSA değerini yükseltir. PSA yüksek bulunursa önce multiparametrik prostat MR’ı ve sonrasında prostat biyopsisi yapılır.
Prostat kanseri idrar tahlilinde belli olur mu?
Prostat kanseri tanısında idrar tahlili yardımcı olmaz.
Prostat ameliyatı kaç saat sürer?
Prostat kanseri tedavisinde güncel olan robotik prostat ameliyatı genel olarak 2-2,5 saat sürer.
Prostat kanserini yenmek için ne yapmak gerekir?
Prostat kanserini yenmek için önce erken teşhis gerekir. Erken teşhis ve doğru tedavi ile prostat kanseri tedavi edilir.
Prostat kanseri ilaçla tedavi edilir mi?
Erken teşhis edilen prostat kanserinde ilaç tedavisinin yeri yoktur. İleri evre prostat kanserlerine ise ilaç tedavisi uygulanabilir.
Prostat kanseri tedavisinde ameliyat mı yoksa ışın mı?
Prostat kanseri tedavisine, hastaya göre karar verilir. Yaşı genç hastalarda daha sıklıkla ameliyat uygulanmaktadır.
Prostat ameliyatının riski var mı?
Her ameliyatın olduğu gibi prostat ameliyatının da bir riski vardır. Bu risk hastaya göre değişir.
Prostat biyopsisi zor mu?
Prostat iğne biyopsisi rektal(makattan) ultrasonografi eşliğinde yapılır ve görece kolay bir yöntemdir. Rahat olabilmesi için hastaya sedasyon uygulanmalıdır.
Prostat kanseri vücuda yayılırsa ne olur?
Prostat kanseri vücuda yayılırsa, yaşamsal dokulara zarar vereceği için hastaya ölüm riski oluşturur. Etkin tedavi edilemezse hasta kaybedilir.
Prostat alındıktan sonra ne olur?
Prostat ameliyatı olduktan sonra, hastanın cinsel etkinliği devam eder ancak normal yoldan çocuk sahibi olamaz. Meni gelmez.
Prostat kanseri ultrasonda görülür mü?
Prostat kanseri ultrasonografide görülmez. Multiparametrik prostat MR’ı yapılmalıdır. Orada odaklar görülebilir.
Prostat kanserinden kurtulan var mı?
Erken evre prostat kanseri etkin tedavi edilirse bu hastalıktan kurtulunur.
PSA 20 olursa ne olur?
PSA 20 olur ise prostat biyopsisi yapılmalıdır. 20 mg/dl nin üzerindeki değerlerde prostat kanser hünreleri prostat dışına çıkmış olabilir.
PSA yüksekliği kesin kanser midir?
PSA yüksekliği kanseri düşündürür. Başka nedenlerden de PSA değeri yükselir. Kanser tanısı biyopsi ile konu.
PSA 9 olursa ne olur?
PSA normalin üstünde ise multiparametrik prostat MR’ı çekilşmelidir. MR’da şüpheli alan var ise prostat biyopsisi uygulanır.
Prostat kanseri nerede ağrı yapar?
Erken evre prostat kanseri ağrı yapmaz. İleri evrede kemik ağrıları oluşur.
Merhaba abim 44 yaşında psa 22 amaliyat oldu felci oldu 2 ayağı tutmadı amaliyat sonra neden böyle oldu
Merhaba. Radikal prostat ameliyatından sonra bacaklarda sorun olması nadir bir durumdur. Sebebi açığa çıkarmak için nörolojik muayene ve bacak damarları doppler ultrasonografi gerekir. Hekiminize başvurabilirsiniz ve bizimle iletişime geçebilirsiniz. Çok geçmiş olsun.
Sayın Hocam, 69 yaşındaki babamın idrar yapması sırasında organından iğde çekirdeğine benzeyen boyut olarak küçük yada orta boy iğde çekirdeği ebatlarında bir yapı dışarı çıkıyor. Bu nedir sizce, ne yapmamızı önerirsiniz.
Merhaba,
Karukel denilen bir yapı olabilir. Muayene edilmesi gerekir. Çok geçmiş olsun.
Robotik ameliyat oldum prostatın alındı üç yıl oldu PSA yukseliyor şu an 4.33 iki pet çektim üç ay arayla artı Multi parametrik emar çektim ondsda sorun yok peki PSA neden yükseliyor saygilar
Merhaba. PSMA PET CT de sıçrama bulgusu yok ise beklenebilir. Bazen bulgu geç dönemde ortaya çıkar. Bazen de mesane kasına girmiş prostat hücreleri hiperplazisi olur. Ancak o durumda bu rakamalara kadar yükselmez. Yakın takip uygundur.
Merhaba babamın biyopsi sonucunda gleason sonucu 4+3=7 çıktı ve grade grup 4, skor 3 gözüküyor. perinöral inavazyonda var. Kanserin durumu nedir?
Merhaba. Babanızın PSA değeri kaç idi. 10 ng/dl nin altında ise büyük oranda organa sınırlı prostat kanseridir ve tedavisi robot yardımlı radikal prostat ameliyatıdır. Eğer 10’dan yüksek ise PSMA PET CT yapılması gerekir. PSMA PET’ te sıçrama varmı yoktu anlaşılır. PSA düşükse bu filmi yaptırmaya gerek olmaz
Merhaba psa 11
PSA 11 ise mutlaka bir bulgusu vardır. PSMA PET CT sini görebilir miyim. Veya raporu? bulent@bulentoktay.org adresine gönderiniz.
Hocam merhaba kardesim 55 yasinda psa 5 ile kanser teşhisi kondu biyopside 10 ayri yerden alinan parcalarin hepsinde kanser hucresi varmis adeno karsinom yaziyor bir igne vurulacakmis metastas var dediler amelyatla yok olma sansi varmidir raporlarini atsam yorum yapabilirmisiz kendisi almanyada biz buraya gelmesini istiyoruz ltf bir fikir rica ediyorum
PSA 5 iken metastaz nadir görülür. PSMA PET CT veya tüm vücut iskelet sintigrafisi var mı? Varsa bulent@bulentoktay.org adresine gönderiniz.
Hocam babama prostat kanseri teşhisi konuldu, kanser kese içinde yayılmamış dediler ama bugün 4. evrede olduğu söylenmiş. 4.evre özelliklerine bakıldığında yayılma çokluğu olduğu görülüyor. Böyle bir ihtimal var mı hocam? Yanında olmadığım için sonuçlara ilişkin tam detayı bilmiyorum.
Merhaba Mehmet Ali Bey,
Babanızın PSA kan tahlili ve PSMA PET CT sonucu nedir. Yazarsanız sorunuzu cevaplayabilirim.
Merhabalar Bülent Hocam. Hocam, psa 28 cikinca, 25 temmuz 2024 multiparametrik mr çekildi ve şüpheli odak bulundu . 31 temmuz 2024 de mr fuzyon biyopsi oldum ve 5 ağustos 2024 te Pca tanısı kondu. Yapılan biyopsi patoloji raporuna göre gleason skoru 3+4 7 tü. Prostatin sol kisminda 6 ignenin 5 i malign 1 bening, sağ kisminda ise 6 ignenin 5 i bening, 1i %5 malign idi. 9 agustosta pet psma cekildi ve lenf nodu yayilimi veya kemik diğer organ metastazi gorulmedi. Tumor prostat sol kısımda (suv max 2.4) idi. Bunun üzerine 5 Eylül 2024 te robotik radikal prostatektomi ve lenf nodu disseksiyonu yapildi. Cerrahide prostat sol kısım sinirler alinmis ama sağ kısım sinirler korunmalı olarak calisilmis ve pelvik bölgeden 19 adet lenf nodu cikarilmisti. Cerrahi sonrasi patoloji raporunda prostatin sol lobunun%60 ,sağ lobunun %20 oraninda malignite olduğu, gleason skorunun 4+3 7 oldugu,sol seminal vezikul invazyon oldugu, prostat posteriorlateralda ekstrakapsuler yayilim oldugu, lenfovaskuler invazyon oldugu, sağ ve sol cerrahi sinirlarda pozitiflik oldugu, apex cerrahi sinirin salim oldugu, 19 adet lenf nodlarinin temiz oldugu( iliaklar external ve common, obturator sağ sol lenf nodlari) belirtildi. SaygidegerHocam, ameliyattan sonra, 2 ay sonra gelmem psa olcumu ile istendi. Bu arada kontinansin tam saglanmasi ve korunmus sağ sinirlerin toplanması icin günlük kullanım cialis 5mg verildi. Adjuvan radyoterapi icin 1.5 ay sonra baslariz denildi. Bülent hocam sizden istirham ederek öğrenmek istediğim şey sunlardir. Post op adjuvan radyo terapi uygulamasi ameliyattan sonra ne kadar surede baslanilir ve ortalama ne kadar surer? Bu bekleme suresinde başka bir mudahaleye hormon tedavi vb başlamak gerekirmi? (Sinir korunduğu icin baslanilmadigini dusunuyorum doktorum tarafindan) Bu tip adjuvan radyoterapide mr linac veya cyberknife m6 radyoterapi cihazi ile uygulanabilirmi tedaviye olumlu etkisi imrt veya igrt v mat gibi cihazlara nazaran nasildir? Ameliyat sonrasi bir hafta sonra sonda cekildi ve 2 gün sonra idrar tutuldu, ama gece uyurken idrar kaciyor farketmiyorum, bu zamanla duzelebilcek bir durummudur? Sayın Hocam, idrar yaparken bazen normal akim, bazen fıskiye gibi, bazen cift dalli akiyor. Ameliyat sonrasi bu normalmidir, geçici bir durummudur? Son olarak Bülent hocam ameliyat sonrasi Psa ne zaman olculmeli? Minnettarlikla saygıdeğer Hocam. Teşekkürler
Merhaba. Geçmiş olsun. Gleason 4+3, cerrahi sınır pozitif ve seminal kese tutulumu olduğu için adjuvan radyoterapi doğru karar. İdrar şikayetleriniz bir süre sonra düzelebilir. Radyoterapi, cerrahi alan iyileşince başlanır. 1.5 ay beklenmesinin sebebi budur. Radyoterapiden önce hormon başlanır. Radyoterapi ile ilgili teknik soruları radyasyon onkoloğuna sorarsınız. PSA kontrolü 3 ay sonra uygun.
Hocam merhaba 1,5 yil once babama 4. Evre prostat kanseri teşhisi konuldu. En son 6 kür kemoterapi aldı ama hic fayda etmemis. Malatyadayiz biz en son antepe sevk edildi burda yapilacak Bir tedavi kalmadigini soyleyip orda tedaviye devam edilecekmis . Lutesyum-177 psma tedavisi.
Orda pet taramasi yapildi. Sonucunu bize gonderdiler kendi doktorunuz ile gorusun denildi.
Pet sonucu, Mevcut PET bulgulari 17.04.2024 tarihli PET tetkiki ile kars lastiridiginda onceki tetkikte
pelvik bölgede tariflenen lenf nodlarinin ve iskelet sisteminde tariflenen kemik
lezyonlarinin yer yer molekülaritelerinin geriledigi gözlenmistir. Ancak her iki akeiger
parankiminde
ve karacigerde tariflenen
artmis Ga-68 PSMA tutulumu gösteren
nodüler/kitlesel lezyonlar ve iskelet sisteminde birçok lokalizasyonda tariflenen artmis
Ga-68 PSMA tutulumu gösteren sklerotik kemik lezyonlars yeni bulgulardir (Progrese
hastalik?)..
pSA DEGERİ:40,58 ug/L
Merhaba,
Çok geçmiş olsun öncelikle, durum Stabil hastalık (iyileşmeyen ancak ilerlemeyen) gibi görünüyor. Ek ilaç tedavileri için Onkoloji uzmanları ile görüşebilirsiniz.